Teknoloji çağında yaşıyoruz ve hepimiz bir şekilde bu çağa ayak uydurma zorunluluğu hissediyoruz. Yaşadığımız çağ bize bazı şeyleri başlarda tercihmiş gibi gösterse de, günümüzde artık resmen dayatmalar uyguluyor. Nedir bu dayatmadan kastım? Örneğin, popüler sosyal medya platformlarında mutlaka ki üyeliğimizin olması gerekiyor. Sadece üyelik olması yetmez, bir de bunu güncellemek, aktif tutmak zorundayız. Başlangıçta sosyal medyada yer almak bir tercihken, artık mecburiyet arz ediyor. İş hayatımız, gündelik yaşantımız ve özel yaşamımız için sosyal medya hesaplarına ihtiyaç duyuyoruz. Hal böyle olunca da ekranlara bağımlı bir hale geliyoruz. Düşünsenize, zihinsel gelişimine engel olduğu için ekranlardan uzak tuttuğumuz çocuklarımızın yerini bizler alıyoruz. Hem de öyle azımsanacak süreler içinde de yapmıyoruz bunu. Günün çok önemli bir kısmını ya telefonun ya da bilgisayarın karşısında ekran bağımlılığı şeklinde geçiriyoruz. İşte tam da bu noktada devreye sosyal medya detoksu giriyor. Nedir peki bu sosyal medya detoksu?
Detoks (Detox) Nedir?
Sosyal medya detoksunun ne anlama geldiğine değinmeden önce, ilk olarak detoksun ne olduğunu bilmek gerekiyor. Daha önce paylaşmış olduğum “Sosyal Medya Bağımlılığı: Modern Dünyanın Sorunu” yazımda da değinmiştim. Detoks kelimesi detoksifikasyondan geliyor ve anlam itibariyle de toksik maddelerin vücuttan atılması olarak açıklanıyor. Diğer taraftan detoks kavramının bir aldatmacadan ibaret olduğunu savunan bilim insanları olsa da, günümüzde özellikle diyet bazlı detokstan sıklıkla bahsedildiğini hepimiz duymuşuzdur. Benim ilgilendiğim kısım ise detoksun tıbbi anlamdaki karşılığı değil. Ben, istenmeyen ya da gereksiz yere istenen(!) şeylerin hayatımızdan çıkartılması kısmıyla ilgileniyorum. Bu sebeple de sosyal medya detoksu derken de, sosyal medyayı yaşantımızdan uzaklaştırmayı hedefliyorum. Aynı şekilde ekran bağımlılığı denilen olguyu da ortadan kaldırmak bir diğer hedefim.
Sosyal Medya Detoksu Nedir?
Detoksun ne demek olduğunu anladıktan sonra, sosyal medya detoksu dediğimiz şeyin de genel itibariyle platformlardan uzaklaşmak olduğunu söyleyebilirim. Fakat buradaki amacımız bir anda sosyal medya hesaplarımızı kapatmak ya da dondurmak değil. İlk olarak bir analiz yapmamız gerekiyor. Sosyal medyayı gün içerisinde ne kadar kullanıyoruz? Kaç saatimiz bu platformlarda gezinirken geçiyor? Gün içinde telefondan ya da sosyal medyadan ne kadar süre uzak kalabiliyoruz? Telefonu bir kenara bıraktığımızda tedirginlik hissediyor muyuz? Kim ne paylaşmış, hangi hikayeyi atmış ya da hangi videoyu yüklemiş gibi şeylerle zihnimizi meşgul ediyor muyuz? Tüm bu soruları kendinize sorarak ve sosyal medyanın sizin için ne kadar önem arz ettiğini gözlemlemekle başlayacağız işe. Sonrasında da kademe kademe sosyal medyadan ve ekranlardan uzaklaşacağız.
Lakin bunu yapmadan önce sosyal medyanın ve de sürekli olarak ekrana bakmanın bizler açısından ne kadar zararlı bir alışkanlık olduğunu iyice kavramak gerekiyor. Ekrana bağımlı bir şekilde yaşıyoruz ve resmen tüm hayatımız sanal mecralardan ibaret diyebilirim. Hal böyle olunca da gündelik yaşamda insanlarla iletişim kurmakta, farklı bir ortama girdiğimizde kendimizi ifade etmekte bile zorlanır hale geliyoruz. Biraz evvel de değindiğim gibi, bebeklerde belli bir yaşa kadar ekrana bakmamak gelişim açısından son derece önemli bir olgu. Bebeklerin iletişim kabiliyeti kazanmasında, konuşma alışkanlığı edinmesinde ve zihinsel anlamda gelişimini tamamlamasında ekranlardan uzak olması büyük önem arz ediyor. Özellikle de 2 yaşından küçük bebeklerin sürekli olarak televizyon ya da telefon ekranına bakmalarından ötürü otizim benzeri gelişim geriliklerinin görüldüğüne dair ciddi bulgular mevcut. Bebekleri bu denli kötü etkileyen bir şeyin, sizce bizleri de etkileme ihtimali yok mu?
Sosyal Medya Detoksuna Nasıl Başlanır?
Kendimizle ilgili analizimizi yaptık. Ekrana ve sosyal medyaya bağımlı şekilde geçirdiğimiz süreyi de hesapladık. Şimdi sıra bu süreyi azaltmaya geldi. Hatta sosyal medya detoksu ile asıl amacımız mümkünse sosyal medya ile komple vedalaşmak olacak. Bunun için ilk olarak kendimize hedefler belirlememiz gerekiyor. Adım adım ilerleyeceğimiz bir süreç olacak bu. İlk olarak basit adımlarla başlamak mantıklı olabilir. Mesela, akşam işten döndüğümden telefonumu elime almayacağım. Bu ilk adımlardan birisi. Gece yatarken telefonum ile ilgilenmeden direk yatağa gireceğim. Ekran bağımlılığımı azaltacağım. Hafta sonu sadece 1 saat telefon ile uğraşacağım. Bunun gibi basit fakat sizi zihnen olaya adapte edecek adımlarla yola çıkmakta fayda var diye düşünüyorum. Devam eden süreçte ise sosyal medyadan uzakta kaldığınız zamanı arttırarak ilerlemek mantıklı olacaktır.
Başlangıç olarak telefondan uzak kalmak, sosyal medya ile ilgilenmemek biraz tedirginlik verebilir. Kendinizde madde bağımlılarının yaşadığı yoksunluk krizinin benzerlerini gözlemleyebilirsiniz. Çünkü burada bahsettiğimiz şey tam anlamıyla bir bağımlılık aslında. Her ne kadar daha masummuş gibi görünse de sosyal medya bağımlılığının hafife alınır bir tarafı yok diyebilirim. Aynı durum ekran bağımlılığı için de geçerli. Farkında mısınız bilmiyorum ama telefon, bilgisayar ekranları bizim birer uzvumuz, parçamız gibi hissettiriyor.
Sosyal Medya Temizliğinin Zamanı Geldi
Temizlik önemlidir. Hayatın her alanında önemlidir üstelik. Gereksiz ne varsa kurtulmak, ortamı kirleten, negatif etkileyen şeyleri ortamdan uzaklaştırmak size ve yaşadığınız çevreye ferahlık katar. Bu yüzden sosyal medya detoksu önemli ölçüde bu temizliği içeriyor. Sosyal medya, içeriği itibariyle manipülatif bir ortam. Sizi aslında ihtiyacınız olmayan şeylere yönlendirmek gibi bir maksada sahip. Bu yüzden de sosyal medya hesaplarınızdaki temizlik tahmin ettiğinizden çok daha elzem diyebilirim.
Hepimizin bildiği üzere sosyal platformlar insanların yaşadığı hayattan ziyade, göstermek istediklerini sergiledikleri birer vitrin. Siz de bu vitrinlere baktığınızda, gördüğünüz şeylerle kendinizi kıyaslıyorsunuz. Bu bilinçli yapılan bir şey de değil. Maalesef ki insan zihni bu yarışa hazır ve sizi kazanamayacağınız rekabetin tam da göbeğine bırakıveriyor. Bu haksız rekabetten kurtulmanın yegane yöntemi ise, sosyal medyada takip ettiğimiz gereksiz tüm hesaplardan kurtulmak. Bir nevi temizlik yapmak diyebilirim. Çok samimi olmadığınız, takip etmeseniz de olabilecek ne kadar hesap varsa hepsini silin. Bunu yapmak tahmin ettiğinizden daha fazla rahatlık sağlayacak. İş icabı kontak kurmanız gereken hesaplar, yakın çevreniz ve paylaşımları ile ufkunuzu açan hesaplar dışındaki herkesi arkadaş listenizden çıkartın.
Boşa Çıkan Zamanı Değerlendirin
Sosyal medya ve ekranlarla aramıza mesafe koyduktan sonra yapmamız gereken ilk iş, boşa çıkarttığımız zamanı değerlendirmek olacak. Artık telefona eskisi kadar bakmıyoruz. Sosyal medyayı delicesine takip de etmiyoruz. Ekran bağımlılığımızı belli oranda azaltmış durumdayız. Yani, gönlümüzce kullanabileceğimiz boş zaman dilimleri oluşturduk kendimize. Burada zamanı hobilerle değerlendirmek faydalı olacaktır. Hem detoksun size kazandırdığı şeyleri daha net görme imkanı sağladığı hem de boşa çıkan zamanı eğlenceli hale getirdiği için hobiler bizim cankurtaranlarımız aslında. Şimdi birçok kişinin aklına şöyle bir soru gelecektir. “Eeee, iyi güzel hoş da, benim hiç hobim yok ki!”. Sosyal medyaya o denli bağımlıyız ki normal şartlarda hobiler edinmemiz gereken süreyi platformlarda geçirdik. Bu yüzden de herhangi bir hobimiz dahi yok. Sosyal medya detoksunun en güzel taraflarından birisi de bu zaten. Size kendinizi keşfetme imkanı sağlayacak oluşu.
Kitap okuma bir hobi midir? Evet, hobidir. Yürüyüş yapmak bir hobi midir? Evet, o da hobidir. Yazı yazmak, arkadaşlarla vakit geçirmek, manzarası güzel bir yere gidip manzaranın tadını çıkartmak, seyahat etmek gibi şeyler hobi midir? Evet arkadaşlar, bunların hepsi birer hobidir. Hobi dediğiniz şey illa ki komplike bir etkinlik ya da yetenek gerektiren aktiviteler değildir. Yani hobi olarak hepimiz resim yapıp sanat eserleri ortaya çıkartmak zorunda değiliz. En basitinden tutun, en kapsamlısına kadar yüzlerce çeşit hobi arasından mutlaka size uyan birkaç tanesi vardır. Artık sosyal medyaya tıkılıp kalmadığınız için bunlardan birkaçını hayatınıza entegre etmenizin önünde herhangi bir engel bulunmuyor. Sosyal medyada ekranlardan gördüğünüz eşsiz güzellikteki yerleri kendiniz gidip niye keşfetmiyorsunuz? Alın size mis gibi hobi işte.
Sosyal Medyaya Mecbur Değilsiniz
Günümüz dünyası bize birçok şeyi mecburmuşuz gibi hissettiriyor. Onu almak zorundayım, bunu kullanmak zorundayım, şuraya gitmek zorundayım ya da ekran bağımlılığına devam etmek zorundayım gibi. Fakat işin aslı çok da öyle değil bence. Modern dünyanın bize dayattığı birçok şeyi yapmak, kullanmak zorunda değiliz. Sosyal medya da buna dahil. Evet, milyonlarca kişi sosyal medyayı kullanıyor olabilir lakin siz o kitleye dahil olmak zorunda değilsiniz. En azından herkesin kullandığı şekliyle kullanmak zorunda değilsiniz. Bunu zihninizde oturtabildiğiniz zaman da gerçek manada aydınlanma yaşıyor insan.