Sosyal Medya Bağımlılığı: Modern Dünyanın Sorunu

Günümüz dünyası insanların kendi hayatlarını yaşamaktan çok, yaşadıklarını göstermek üzerine kurulu olan bir düzen haline geldi. Öyle ki, neredeyse hepimiz, gerçek yaşantımızdan daha çok bize bakıldığında görülmesini istediğimiz şeyleri sergiliyoruz. Bunu yapmak için de tabii ki sosyal medya platformlarını tercih ediyoruz. Platformlara göz gezdirdiğinizde, yapılan şeyin paylaşımdan çok sosyal medya bağımlılığı haline geldiğini görmek çokta zor değil. Öyle ki, birçok kişi sosyal medya olmaksızın bir saat dahi geçiremez hale gelmiş durumda.

Sosyal Medya Kullanımı Bir Zorunluluk mu?

2010 yılından bu güne kadar ki geçen sürede sosyal medya kullanımı ciddi ölçüde artış göstermiş durumda. İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte bazı yeniliklerin de gerçekleşmesi olağan bir şey aslında. Fakat işin özünde bu yenilikleri nasıl kullanıyoruz buraya bakmamız gerekiyor.

Kabul ediyorum, sosyal medya platformları son derece keyifli ve eğlenceli yerler. Dünyanın öbür ucundaki güzellikleri, yerleri ya da insanları görebilme imkanı sunuyor. Olayın bu kısmına zaten kimsenin bir itirazı da yoktur. Fakat, artık öyle bir noktaya gelmiş haldeyiz ki, sosyal medya kullanımı bir zorunluluk olarak adlandırılıyor.

Ne demek istediğimi söyle özetleyeyim sizlere. Sosyal medya hesabı olmadığını söyleyen birisi için birçoğumuz şöyle bir düşünce içine giriyoruz. “Kesin yalan söylüyor, gizlediği bir şeyler var, bu devirde sosyal medyası olmayan insan mı kaldı canım”. Bu cümleler size de tanıdık geliyor değil mi? Sosyal medyadan uzak duran bir kişi için akla ilk gelen şey yalan söylediği oluyor. Böylelikle de sosyal medya kullanımı tam tabiri ile bir zorunluluk halini alıyor. Peki, sizce de herkes sosyal medya kullanmak zorunda mı?

Sosyal Medya Bağımlılığı
Sosyal Medya Bağımlılığı

Kararınca Sosyal Medya

Atalarımızın çok güzel bir sözü var. Nedir peki o söz? “Her şeyin fazlası zarar”. Bu söz sosyal medya içinde geçerli. Hatta belki de en çok sosyal medya için geçerli diyebilirim. 2022 yılı itibariyle sosyal medya bağımlısı olmuş bir kitleye mensubuz. 2-3 yaşındaki çocuklardan tutun da, 70-80 yaşında insanlara kadar hemen herkesin en az bir tane sosyal medya platformuna üyeliği var. Üyelik olması da bir anlam ifade etmiyor aslında. İnsanlar bu üyeliklerini aktif tutmak için var gücüyle uğraşıyor. Sürekli yapılan paylaşımlar, atılan hikayeler vs derken sosyal medya bağımlılığı dediğim şeyden kurtulmak çokta mümkün olmuyor. İşin özünde bu bağımlılıktan kurtulmak istemiyoruz sanki.

Herkes halinden memnun, herkes yansıtmak istediği kişiyi o platformlarda cani gönülden paylaşıp duruyor. İyi güzel hoş da, biraz olsun kafamızı şu ekranlardan kaldırmamız da gerekmiyor mu artık?

Sosyal Medya Tam Bir Hayaller Alemi

Sosyal medyaya göz attığınızda her şey inanılmaz güzel görünüyor değil mi? Kızların hepsi mükemmel fiziklere sahipler, pahalı yaşantılar, lüks mekanlar ve daha niceleri ile boy boy fotoğraf ve video paylaşıyor. Bununla birlikte Yunan tanrısı gibi erkekler de son model araçları, jilet gibi kıyafetleri ve sayısız mekanda attığı postlar ile like üstüne like alıyorlar. Peki gerçekte de böyle mi sizce? Yani bu gördüğünüz şeylerin hepsine inanıyor musunuz?

Sosyal medyayla ilgili ilk kural. Bu mecralar tam anlamıyla hayaller alemi arkadaşlar. Bu platformlarda paylaşılan şeyler, insanların gerçekliği değil. Dışarıya göstermek istediklerinin yansımaları. Bu yüzden de kusursuzluk boyutuna ulaşıyor paylaşımların hepsi. Çünkü planlı, tasarlanmış şeyler gördüklerimizin bir çoğu. Mutlaka normal yaşantısında da postlarındaki gibi yaşayanlar vardır. Fakat, bu gerçekçilik durumu en iyi ihtimalle %5 seviyesindedir diye düşünüyorum. Bu yüzden de sizlerden bir ricam olacak. Lütfen, sosyal medyada gördüğünüz tasarım hayatlar ile kendi hayatlarınızı kıyaslama gafletine düşüp, kendinize böylesine ciddi bir haksızlık yapmayın.

social-media-detox

Sosyal Medya Bağımlılığı Tez Konusu

Belki çok önemsemiyoruz ama sosyal medya bağımlılığı artık tezlere konu olmaya başlayan bir olgu. Bu nedenle konu özelinde yürütülen pek çok akademik çalışma mevcut. Yani olay düşündüğümüzden çok daha ciddiye almamız gereken bir husus gibi görünüyor. Dediğim gibi, sosyal medya kullanmak keyifli ama artık ipin ucu kaçmış durumda. Sabah kalkar kalkmaz ilk işimiz telefona uzanmak oluyor. Evet alarmı kapatıyoruz belki ama sonrasında da sosyal medyada neler varmış diye de bir göz atmıyor değiliz hani. Gerçi göz atmaktan yana bir sıkıntı yok. Fakat ne zaman ki iş sadece göz atmanın ötesine geçiyor, işte tam olarak orada bir sıkıntı da başlıyor.

sosyal-medya-bagimlilik

Bağımlı Olmanın Belirtileri

Sosyal medya bağımlılığı tam tabiriyle modern dünyanın sorunu diyebilirim. Bağımlılığın her türlüsü gibi, sosyal medyaya olan saplantı da sağlıklı bir durum değil. Belki diğer bağımlılık türlerinden daha masumane geliyor olabilir. Fakat emin olun sosyal medya bağımlılığının diğerlerinden hiçbir farkı yok. Peki, sosyal medya bağımlısı olduğumuzu nasıl anlayacağız? Var mı bunun bir kriteri ya da testi? Formu dolduralım da bize bağımlı mıyız değil miyiz göstersin. Bunun formları var aslında fakat bizim konumuz onlar değil tabii ki. Dediğim gibi artık akademik çalışmalara konu olan sosyal medya bağımlılığı ile ilgili olarak kendinizde ya da çevrenizdeki insanlarda dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var. Bunları gözlemleyerek vahametin boyutunu anlamak bir nebze de olsa mümkün olabiliyor.

  • Sosyal medya platformlarına karşı aşırı bir ilgi duyma durumunuz var mı?
  • Sürekli olarak sosyal medyada çevrimiçi olma isteği duyuyor musunuz?
  • Sosyal medyada takip ettiğiniz kişilerle, kendi hayatınızı kıyaslıyor musunuz?
  • Gündelik yaşamda sosyal medyadan ya da internetten mahrum kaldığınız anlarda kaygı hissediyor musunuz?
  • Sosyal ortamlara gittiğinizde dahi, ilginiz sosyal medya platformlarında oluyor mu?
  • İnsanlarla yüz yüze iletişim kurmakta zorlanıp, sanal iletişimi tercih ediyor musunuz?
  • Hayatınızın her anını, yaşadığınız her olayı ya da gördüğünüz her şeyi sosyal medyada paylaşma ihtiyacı hissediyor musunuz?
  • Sosyal medyada aldığınız beğeniler ile özgüveniniz artıyor ya da azalıyor mu?
  • Geceleri uykuya dalmadan hemen önce son yaptığınız aktivite sosyal medyada neler olduğunu kontrol etmek mi?

Yukarıda saydığımız maddelerden kaç tanesine “evet” şeklinde cevap verdiniz? Evetlerinizin sayısı bir ya da iki tane ile sınırlı ise bir problem olmayabilir. Lakin daha fazla sayıda evet diyorsanız bağımlılık boyutunuzda alakalı bir şeyler yapmanız gerektiğini söyleyebilirim.

Kendinizi Gözlemleyin

Sosyal medya bağımlılığı ile ilgili olarak endişeleriniz varsa şayet, biraz olsun kendinizi gözlemlemeniz gerekiyor. Hoş, bunun için illa ki bağımlılık boyutuna ulaşmanıza da gerek yok. Sosyal medyadan uzaklaşmak tahmin edebileceğinizden çok daha büyük faydalar sağlıyor insana. İlk etapta kendiniz sormanız gereken soru şu. Sosyal medyada gördüğüm şeylerle, kendi yaşantımı kıyaslıyor muyum? Bu soruya “evet” şeklinde cevap veriyorsanız, diğer tüm maddeleri es geçebilirsiniz. Sadece bu madde dahi biraz olsun sosyal medyadan uzaklaşmanız gerektiğine dair güçlü bir işaret.

sosyal-medya

Sosyal Medya Detoksunun Zamanı Gelmiş Olabilir

Son yılların trend kelimeleri arasında detoksun da kendine yer bulduğunu hepimiz biliyoruz. Genel itibariyle sağlıklı bir yaşam için uygulanan detoks, temelde detoksifikasyondan gelmektedir. Tam anlamı ise toksik maddelerin insan vücudu da dahil olmak üzere canlı bir organizmadan tıbbi ya da fizyolojik olarak atılmasıdır.

Sosyal medya bağımlılığı da bizler için bir nevi toksik madde sınıfında. Bu sebeple de sosyal medya detoksu yapmak son derece mantıklı bir karar olacaktır. Nedir peki bu sosyal medya detoksu? İşin temelinde sosyal medyayı hayatımızdan uzaklaştırmak yatıyor. Ya da bunun tam olarak yapılamadığı noktalarda sosyal medyanın bize zarar veren kısımlarından arınmak da yeterli olabilir. Bu aşamada benim uyguladığım yöntem ise sosyal medya platformlarından işime yaramayanlar ile vedalaşmak şeklinde oldu. Bu noktada benim işime yaramadığına karar verdiğim platform ise Instagram.

Size tavsiye ettiğim gibi ben de kendimi gözlemlemekte başladım. Bu periyotta en fazla zaman kaybına sebebiyet veren platformun da Instagram olduğunu gördüm. Üstelik sözünü ettiğim platform sadece gereksiz yere zaman çalmayıp, bir de o kıyas yapma maddesini de aktive ediyordu. Bu yüzden malum sosyal medya platformu ile vedalaşmam gerektiğini düşündüm ve uzaklaştım. Normalde güne başlar başlamaz ilk kontrol ettiğim yer olan Instagram’a hiç girmemeye, o uygulamanın ikonuna hiç tıklamamaya özen gösterdim. Sonuç mu? Söz konusu platformu sadece takipleştiğim insanlardan gelen mesaj bildirimleri vasıtasıyla açıyorum.

Sosyal Medyadan Vazgeçmek Zorunda Değilsin

Sonuç mu? Söz konusu platformu sadece takipleştiğim insanlardan gelen mesaj bildirimleri vasıtasıyla açıyorum. Profilim hala duruyor. Fakat herhangi bir paylaşım yapmıyorum. Bununla birlikte artık uygulamayı açıp keşfet kısmında ya da atılan hikayeler arasında sörf yapmıyorum. Kısacası artık benim için sosyal medya dediğimiz mecra, sadece Twitter‘ın gündemine göz atmaktan ve Facebook üzerinden gelen mesajlara cevap vermekten ibaret. Hal böyle olunca da kendime daha fazla zaman ayırabildiğimi fark ettim. O kendime ayırdığım zamanda atom mu parçalıyorum peki? Hayır. Atom parçalamasam bile çok daha keyifli vakit geçirebildiğimi düşünüyorum. Artık görmeme gerek dahi olmayan postlarla vaktimi boşa harcamıyorum. Bir şeyler okuyorum ya da yazıyorum. Bu blog nasıl ortaya çıktı sanıyorsunuz. 🙂

Özgürleşmek İyidir

Konu her ne olursa olsun, sizi kendine bağlayan, bağımlı hale getiren her şey kendimize vurduğumuz zincirlerden farklı değil. Farkında değiliz belki ama ket vuruyoruz kendimize. Sosyal medya bağımlılığı kişisel gelişimden tutunda, ruhsal huzura varıncaya kadar birçok şeyde engeller koyuyor önümüze. İşte tam da bu sebeple, özgürleşmek gerekiyor. Zincirleri kırmak, söküp atmak ve engelleri ortadan kaldırmak gerekiyor. Bunu yapabildiğimiz ölçüde de hayatın çok daha keyifli olduğunu fark edeceğiz. Son olarak sosyal medyadan uzaklaşarak kazanacağınız zaman diliminde, yazılarımıza göz atmayı da ihmal etmeyin.

social-media-freedom

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir